Hesabım
+ Fiyonk Üyesi Ol
Fiyonk üyesi ol ve ayrıcalıklardan yararlan.
Sepetim
Alışverişe Devam Et
Altın, son derece nadir bulunan bir element olduğu için oldukça değerlidir. Altın geri dönüşümü olan bir element olması ile de bilinir. Yer kabuğunda bulunan altın oranı yalnızca 0.0000005 kadardır. Bu sebeple sadece birkaç ons altın çıkarmak için bile son derece büyük olan kayaların taşınmasına ihtiyaç duyulur. Küresel ortalama olarak bir ton cevherde yaklaşık olarak 5 gram altın bulunur. Bu nedenle altın geri dönüşüm son derece zahmetlidir.
Günümüzde oldukça fazla altın yatağı işletildiğinden ve kaya içerisinde bulunan altın içeriği giderek azaldığından altın madenciliği de daha maliyetli olmaya başlamıştır. Bu nedenle insanlar uzun yıllardır klasik madenciliğe odaklanmayı bırakmış bunun yanında farklı altın çıkarma yöntemlerine yönelmişlerdir.
Altın hurda geri dönüşüm günümüzde daha çok tercih edilir. Tüm dünyada her yıl yaklaşık olarak 3268 ton kadar altın çıkarılır. Fakat endüstride sikke, mücevher ve külçe üretimine çok fazla ihtiyaç duyulduğu için işlenen altının büyük çoğunluğu hurda altından gelir.
Gold geri dönüşüm işlemlerinde altın külçeleri, altın takıları ve sikkelerin yanında diğer hurda altınlar da satın alınarak bunların fiziksel ve kimyasal işlemlerle değerli bileşenleri ayrılır. Bu işlemlerde öncelikle hurda altın eritilir. Sonrasında granül haline getirilerek yüksek konsantrasyonlu asitlerle çözülmesi işlemleri gerçekleştirilir. Bütün metalin çözülmesinin ardından kimyasal işlemlerle çöktürme ve filtrelenme işlemleri yapılabilir. Bu yöntem ile elde edilen ince altın yeniden işlenerek külçe ya da granül altın haline getirilir. Sonrasında yatırım ürünü ya da sanayi ve el sanatları için hammadde olarak kullanımı mümkündür.
Altın mücevherlerin geri dönüşüm süreçleri farklı olabilir. Günümüzde en büyük altın yatakları hurdalıklarda bulunur. Elektrikli ve elektronik atıkların içerisinde pek çok farklı bileşen bulunur. Eski cep telefonları, endüstriyel ekipmanlar ve bilgisayarlar maden yataklarından daha fazla altın içerir. Her yıl biriken elektronik atık miktarı oldukça fazladır. Akıllı telefonlar içerisinde bakır, kurşun, lityum gibi metallerin yanında altın, gümüş ve platin de bulunur. Elektronik atık dönüşümü günümüzde çok yaygın değildir. Kuyumculuk ve sanayi tesislerinden çıkan altının büyük çoğunluğu dönüştürülebilirken elektronik atıkların yalnızca %15’lik kısmı geri dönüştürülebilir.
Altın diğer metaller gibi oksitlenmez ya da paslanmaz. Bu özelliği sebebiyle altının geri dönüşümü oldukça kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir. Geri dönüşüm süreci toplama, rafinasyon ve yeniden kullanım süreçlerinden oluşur.
Altın nasıl geri dönüştürülür pek çok kişi tarafından merak edilen bir konudur. Altının geri dönüşüm süreci ilk önce kullanılmayan ve eski mücevherlerin toplanması ile başlar. Kırık, hasar görmüş ve artık kullanılmayan mücevherler geri dönüşüm işlemine uygun hale getirilir. Mücevher toplama noktaları çoğunlukla kuyumcular, mağazalar ya da geri dönüşüm noktalarıdır.
Bu toplanan eski ve hurda mücevherler öncelikle rafinasyon sürecinden geçirilir. Bu aşamada ilk önce altın parçalarının eritilmesi sağlanır ve saf altın ile diğer metal alaşımların ayrıştırılması işlemi gerçekleştirilir. Alaşımlar genellikle bakır, gümüş ve nikelden oluşur. Kimyasal ve fiziksel işlemler sonucunda altın alaşımlarının ayrıştırılması sağlanır ve bu sayede saf altın elde edilir.
Rafinasyon işleminin ardından elde edilen saf altın yeni mücevherlerin üretiminde ya da endüstride kullanılabilir. Yeniden kullanılan altın yeni tasarımlarda ya da doğrudan müşterilerinin taleplerine göre işlenebilir. Bunun yanı sıra altın elektronik endüstrisi gibi farklı sektörlerde de rahatlıkla kullanılabilir. Altın mücevherlerin geri dönüşümü işlemi hem ekonomik hem de çevresel açıdan çeşitli avantajlar sunar.
Günümüzdeki en değerli madenler arasında olan altın madeni geçmişten bugüne kadar kadınların vazgeçilmez takıları ve süsleri arasındadır.
Topraktan bulunan altının birleştirilip, eritilmesiyle ortaya binlerce hatta milyonlarca farklı modellere sahip birçok takı ortaya çıkmıştır.
Bu durum dünümüze kadar da bu şekilde gelmektedir.
Altın küpe, altın kolye, altın yüzük, altın bileklik, altın bilezik, altın kemer, altın taç ve hatta altın çanta, altın pantolon gibi birçok giyim kategorisindeki ürünlerinde altından üretimleri olmuştur.
Kullanılan bu altın ürünlerin eskimesi veya değerini kaybetmesi mümkün değildir elbet ama artık çok eskime, zarar görme, kullanılmayacak duruma gelme gibi durumlar söz konusu olunca bunlar tekrar eritilerek altının ilk ham halini alır.
Bizlerde şuan kuyumcuya veya altın temi edip, satabileceğimiz herhangi bir dükkana gittiğimiz zaman satman istediğimiz altınlar deri dönüştürülmek ve yenisini yapmak üzere geri alınır.
Hatta internette ve sosyal mecralarda karşınıza çıkan altın kırma videolarını elbette görmüşsünüzdür.
Bu videolardaki adamları izleyince muhtemelen onların delirmiş olduğunu düşüneceksiniz ama bu durum bu şekilde ilerler.
24 ayar saf altın 1063°C derecede erir. Altını ve diğer malzemeleri eritmek için pota kullanımı elzemdir.
Birçok farklı türü olsa da metaller için genellikle en çok kullanılan pota Hessian modelidir.
Bu potalar yuvalama açısından önemlidir; yuvarlak ya da üçgen şeklinde farklı biçimlere sahip olabilirler.
Genellikle kapaksız olup kapak yerine küçük bir pota daha büyük bir potanın içine yerleştirilebilir.
Bu durum eski tarihlerde ise altın içerdiği bilinen kayalar, kölelere kırdırılır ve ardından toz hale getirilirdi.
Toz haldeki karışım; tepsilere serilip üzerine su dökülünce, yoğunluğu altından düşük olan kaya tozları suyla sürüklenirdi.
Su, altın parçacıklarını sürükleyemediği için tablada kalan altın tozları toplanıp kavrularak saflaştırılırdı
