Günümüzdeki en değerli madenler arasında olan altın madeni geçmişten bugüne kadar kadınların vazgeçilmez takıları ve süsleri arasındadır.
Topraktan bulunan altının birleştirilip, eritilmesiyle ortaya binlerce hatta milyonlarca farklı modellere sahip birçok takı ortaya çıkmıştır.
Bu durum dünümüze kadar da bu şekilde gelmektedir.
Altın küpe, altın kolye, altın yüzük, altın bileklik, altın bilezik, altın kemer, altın taç ve hatta altın çanta, altın pantolon gibi birçok giyim kategorisindeki ürünlerinde altından üretimleri olmuştur.
Kullanılan bu altın ürünlerin eskimesi veya değerini kaybetmesi mümkün değildir elbet ama artık çok eskime, zarar görme, kullanılmayacak duruma gelme gibi durumlar söz konusu olunca bunlar tekrar eritilerek altının ilk ham halini alır.
Bizlerde şuan kuyumcuya veya altın temi edip, satabileceğimiz herhangi bir dükkana gittiğimiz zaman satman istediğimiz altınlar deri dönüştürülmek ve yenisini yapmak üzere geri alınır.
Hatta internette ve sosyal mecralarda karşınıza çıkan altın kırma videolarını elbette görmüşsünüzdür.
Bu videolardaki adamları izleyince muhtemelen onların delirmiş olduğunu düşüneceksiniz ama bu durum bu şekilde ilerler.
24 ayar saf altın 1063°C derecede erir. Altını ve diğer malzemeleri eritmek için pota kullanımı elzemdir.
Birçok farklı türü olsa da metaller için genellikle en çok kullanılan pota Hessian modelidir.
Bu potalar yuvalama açısından önemlidir; yuvarlak ya da üçgen şeklinde farklı biçimlere sahip olabilirler.
Genellikle kapaksız olup kapak yerine küçük bir pota daha büyük bir potanın içine yerleştirilebilir.
Bu durum eski tarihlerde ise altın içerdiği bilinen kayalar, kölelere kırdırılır ve ardından toz hale getirilirdi.
Toz haldeki karışım; tepsilere serilip üzerine su dökülünce, yoğunluğu altından düşük olan kaya tozları suyla sürüklenirdi.
Su, altın parçacıklarını sürükleyemediği için tablada kalan altın tozları toplanıp kavrularak saflaştırılırdı